12 Şubat 2017 Pazar

Moonlight (2016)



Senenin daha doğrusu ödül sezonunun en çok beklenen filmiydi sanırım Moonlight. Dünya'da olduğu kadar ülkemizde de göz önündeydi hatta İF İstanbul'un açılış filmiydi yanlış hatırlamıyorsam.

Filmi izledikten sonra, insanlarda bıraktığı intibayı gözlemliyor ve benim algılarımda bir sorun olup olmadığını anlamaya çalışıyorum. Vardığım sonuç şu ki; bende bir sorun yok, film kötü!

Evet maalesef, beklentinin bu kadar yüksek olduğu bir filme bu yorumu yapmak üzücü ancak filmdeki ögelerin hepsini ayrı ayrı düşündüğümüzde, ortalamanın bariz olarak üstüne çıkan birşey maalesef yok. Sinematografi belki diyebilirim ancak o da oldukça zorlayarak.

Başrol karakterin çocukluğundan başlayarak zorluklarla dolu hayatını, yetiştiği çevre ve verilen/verilmeyen kararların birbirlerini etkileyerek, çocukluk-gençlik (ergenlik)-yetişkinlik dönemlerinde karakterin nasıl "kaderi" haline geldiğini izliyoruz.

Hikaye çok tanıdık değil mi? Evet yukarıdaki 1 cümlelik özetten farklı olan tek şey, karakterin ergenliğin bir noktasında eşcinsel olduğunu keşfetmesi.

Ve bütün bu 3 dönem o kadar ağır işlenmişki, ne oyuncuların performansı olarak ne de kamera arkasında kurgu olarak ortaya başarılı bir sonuç çıkmasını engellemiş.

Çünkü izleyici olarak akışı takip ederken kopuyorsunuz, filmin içine kesinlikle giremiyorsunuz ve odaklanamıyorsunuz.

Benim için iyi yanı, 2 yeni oyuncuyu tanımış oldum. Ki kendilerini 2 hafta geçmeden farklı bir filmde yine bir arada izledim (Hidden Figures) : Mahershala Ali ve Janelle Monae.

Ali'yi bundan sonra daha çok filmde göreceğiz gibi geliyor ancak Janelle esasen şarkıcı olduğu için sinema kariyeri ne olacak bilinmez.

Özetle ;

- IMDB notu 8.1 ama bence 7.5'in üzeri çok fazla bu film için.
- Film çok ağır ilerliyor. Bu seneki bir diğer Oscar adayı "Hell or high water" filmini bu alanda geçemez ama yarışırlar.
- Hikayede ilgi çekici bir şey yok. Gerçekten yok. Parçalanmış ailede büyümek, eşcinsellik, suça bulaşma...Hepsi var ama bunların birleşimi iyi bir hikaye olmuyor malesef.
- Filmde sanırım hiç beyaz oyuncu yok. Bir tane gördüm sanırım ama emin değilim. Ne gerek vardı acaba buna?
- Dolayısıyla hiç siyah-beyaz çatışması yok filmde (e nasıl olsun zaten değil mi?)
- Oscar adayı olması hasebiyle mutlaka izleyin.


Hidden Figures (2016)



Filmi izlerken aklımdan geçen düşünceyle başlayayım : "Zenciler, neden hiç terör örgütü kurmamışlar?"

 Gerçekten de filmde, siyahlara yapılan negatif ayrımcılığın o kadar "insani" tarafı gösteriliyorki, hayret etmekten kendinizi alamıyorsunuz, 20. yüzyılda, bunlar nasıl yaşanmış olabilir diye düşünüyorsunuz.

Daha önce çok filme ve kitaba konu oldu; siyahilerin anavatanlarından koparılmaları, insan ticareti, kölelik, eziyet ve işkence, insan hakları için savaşları, vs. Bunlar şimdiye kadar daha çok kölelik ekseninde anlatıldığı için hepimiz işin insanlık dışı olan yönünü gördük çokça.

Ama artık (nerdeyse) eşit vatandaş kabul edilmiş, iş sahibi olan, vergisini veren ve hatta ülkenin en kritik kurumlarından birinde (ki filmde bu NASA) görev alan insanlara, nasıl ayrımcılık yapıldığını görmek çok başka bir şey.

Aynı ofiste çalışamazlar, aynı yemekhaneyi ve hatta aynı tuvaleti kullanamazlar. Aynı çaydanlıktan çay bile alamazlar. Ve bunların 1961'de, modern Amerika'da yaşanıyor olması... Başa dönüyorum ama izledikçe "neden ve nasıl bunlara sabretmişler" diye oldukça şaşırdım.

 Gelelim filme... Sene 1961; NASA'da çalışan 3 zenci kadının, bir yandan işyerindeki ve toplumdaki ayrımcılık yüzünden hayatlarına devam etmeye çalışırken, diğer yandan da işlerini daha iyi yapma, hakettikleri okullarda okuma ve hakettikleri ünvanları alabilme mücadalesi...

 Yukarıda yazılanlara bakarak filmi bir dram olduğu düşünülmesin. Gayet eğlenceli ve (sonu itibariyle) keyifli bir film.
Anlatılmak istenen şeyler duygularla oynayarak değil, hayattan gerçek örneklerle verilmiş.
Burada şüphesiz 3 oyuncunun başarılı performansı da çok etkili. Bu seneki Oscar adayları arasında, oyunculuğun en öne çıktığı film diyebilirim.*

Hikaye sade ve akıcı, oyunculuklar da üst düzey olunca ortaya mutlaka izlenmesi gereken bir film çıkmış. Bir başyapıt değil ama kendi konusunda öne çıkan bir film kesinlikle.


* : La La Land ve Manchester By The Sea henüz izlenmedi.