Hidden Figures (2016)
Filmi izlerken aklımdan geçen düşünceyle başlayayım : "Zenciler, neden hiç terör örgütü kurmamışlar?"
Gerçekten de filmde, siyahlara yapılan negatif ayrımcılığın o kadar "insani" tarafı gösteriliyorki, hayret etmekten kendinizi alamıyorsunuz, 20. yüzyılda, bunlar nasıl yaşanmış olabilir diye düşünüyorsunuz.
Daha önce çok filme ve kitaba konu oldu; siyahilerin anavatanlarından koparılmaları, insan ticareti, kölelik, eziyet ve işkence, insan hakları için savaşları, vs. Bunlar şimdiye kadar daha çok kölelik ekseninde anlatıldığı için hepimiz işin insanlık dışı olan yönünü gördük çokça.
Ama artık (nerdeyse) eşit vatandaş kabul edilmiş, iş sahibi olan, vergisini veren ve hatta ülkenin en kritik kurumlarından birinde (ki filmde bu NASA) görev alan insanlara, nasıl ayrımcılık yapıldığını görmek çok başka bir şey.
Aynı ofiste çalışamazlar, aynı yemekhaneyi ve hatta aynı tuvaleti kullanamazlar. Aynı çaydanlıktan çay bile alamazlar. Ve bunların 1961'de, modern Amerika'da yaşanıyor olması... Başa dönüyorum ama izledikçe "neden ve nasıl bunlara sabretmişler" diye oldukça şaşırdım.
Gelelim filme... Sene 1961; NASA'da çalışan 3 zenci kadının, bir yandan işyerindeki ve toplumdaki ayrımcılık yüzünden hayatlarına devam etmeye çalışırken, diğer yandan da işlerini daha iyi yapma, hakettikleri okullarda okuma ve hakettikleri ünvanları alabilme mücadalesi...
Yukarıda yazılanlara bakarak filmi bir dram olduğu düşünülmesin. Gayet eğlenceli ve (sonu itibariyle) keyifli bir film.
Anlatılmak istenen şeyler duygularla oynayarak değil, hayattan gerçek örneklerle verilmiş.
Burada şüphesiz 3 oyuncunun başarılı performansı da çok etkili. Bu seneki Oscar adayları arasında, oyunculuğun en öne çıktığı film diyebilirim.*
Hikaye sade ve akıcı, oyunculuklar da üst düzey olunca ortaya mutlaka izlenmesi gereken bir film çıkmış. Bir başyapıt değil ama kendi konusunda öne çıkan bir film kesinlikle.
* : La La Land ve Manchester By The Sea henüz izlenmedi.
0 yorum:
Yorum Gönder